BASİT YARGILAMA USULÜ

BASİT YARGILAMA USULÜ

1-BASİT YARGILAMA USULÜ NEDİR?
Basit yargılama usulü, iddianamenin kabulünden sonra CMK 251. maddesinde sayılı suç
tiplerinde mahkemenin takdirine bağlı olarak duruşma açılmadan dosya üzerinde yürütülen,
olağan yargılama usulünden daha hızlı ve basit bir ceza muhakemesi usulüdür. Diğer bir
tanımla basit yargılama usulü; iddianamenin kabul edilmesi sonrasında adli para cezasını
ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yargılamayı
bir kısım usul işlemlerinden arındırıp, mahkemelere duruşma açmaksızın dosya üzerinden
karar verebilme imkanı tanıyan ceza yargılaması usullerinden biridir. Basit yargılama
usulünde ceza mahkemesi mahkumiyet kararı verirse cezada dörtte bir (1/4) oranında indirim
yapılır. Ceza muhakemesinde basit yargılama usulü, seri yargılamadan farklı olarak
iddianamenin kabulünden sonra uygulanmaktadır. Basit yargılama usulü;
Adli para cezasını
Üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından
kovuşturma evresinde duruşma açmaksızın dosya üzerinden yargılamanın
tamamlanabilmesine olanak sağlayan basit yargılama usulünde itiraz üzerine duruşma
açmak suretiyle yargılamaya devam edilebilmesine imkan sağlamaktadır. Sanık, 18
yaşından küçük, akıl hastası veya sağır ve dilsiz ise veya soruşturma veya kovuşturması
izne tabiyle basit yargılama usulü uygulanmaz.
2-BASİT YARGILAMA USULÜNÜN AMACI NEDİR?
Mahkemeler tarafından belirli şartların olgunlaşması halinde verilecek olan basit yargılama
usulünün bir takım amaç ve hedefleri bulunmaktadır. Duruşma olmaksızın gerçekleştirilen
söz konusu basit yargılama yönteminin temel amacı, belirli bir boyuta ulaşmayan cezalarla
sonuçlanması gereken davaların bazı usul ve işlem basamaklarının atlanılarak yargılama
sürecinin kısaltılmasıdır.
Bu uygulama sayesinde mahkemelerdeki iş ve işlemlerin kısa sürede tamamlanması, iş
yükünün azaltılması ve yoğunluğun en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Bu prosedürde
uygulanan basit yargılama davalarında en önemli olan unsurlardan biri yapılan duruşmanın
kapalı yapılması ve davaya taraf olanların mahkemeye çağrılmamasıdır.
3-BASİT YARGILAMA USULÜ HANGİ HALLERDE UYGULANIR?
Basit yargılama usulü, adli para cezası veya üst sınırı 2 yıl veya daha az hapis cezası
gerektiren suçlarda uygulanabilir. Basit yargılama usulünün uygulanabileceği suçlar şunlardır:
Basit kasten yaralama suçu (TCK m.86/2),
Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),
Taksirle yaralama suçu (TCK m.89/1),
Terk suçu (TCK 97),
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),
Tehdit suçu (TCK m.106/1),
Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1),
Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),
Hakaret suçu (TCK m.125),
Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130).
İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),
Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1),
Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),
Taksirli iflas suçu (TCK m.162),
Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),
Bilgi vermeme (TCK m.166),
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),
Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK m.171),
Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali (TCK m.175),
İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),
Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),
İşaret ve engel koymama (TCK m.178),
Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma (TCK m.179/2,3),
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK m.180),
Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m.181),
Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m.182),
Gürültüye neden olma (TCK m.183),
Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193),
Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194),
Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m.195),
Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196),
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),
Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209),
Suçu ve suçluyu övme (TCK m.215),
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m.216/2,3),
Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m.217),
Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m.219),
Hayasızca hareketler (TCK m.225),
Müstehcenlik suçu (TCK m.226/1),
Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m.230),
Kötü muamele (TCK m.232),
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m.233),
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m.234),
Fiyatları etkileme (TCK m. 237),
Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m.240),
Bilişim sistemine girme (TCK m.243/1,2,3),
Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259),
Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260),
Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261),
Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m.262),
Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m.264),
Suç üstlenme (TCK m.270),
Yalan tanıklık (TCK m.272/1),
Suçu bildirmeme (TCK m.278),
Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279) (Adli görevden doğan suçu
bildirmeme),
Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284),
Ses veya görüntülerin kayda alınması (TCK m.286),
Genital muayene (TCK m.287),
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m.288),
Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m.289),
Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması (TCK m.290),
Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme (TCK m.291),
Hükümlü veya tutuklunun kaçması (TCK m.292/1),
Muhafızın görevini kötüye kullanması (TCK m.295).
4- BASİT YARGILAMA USULÜNDE GÖREVLİ MAHKEME
Basit yargılama usulüne tabi suçlara bakma görevi kural olarak asliye ceza mahkemesi
tarafından yerine getirilir. Çünkü, bu usul kapsamındaki suçların tamamı asliye ceza
mahkemesinin görevine girmektedir.
5-BASİT YARGILAMA USULÜNÜN ŞARTLARI NELERDİR?
İşlenen bir suç karşısında görülecek olan davanın basit yargılama usulü ile görülmesi için
yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Söz konusu yasal düzenlemelere bağlı olarak da bir
davanın basit yargılama sürecine dahil edilmesi için birtakım şartlar gözetilir.
Dava hakiminin elinde olan bir davada basit yargılama usulüne karar vermesi için gerekli
olan şartlar şu şekilde sıralanır;
Bu, ilk derece ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suç olmalıdır.
Dava ile ilgili hazırlanan iddianamenin mutlaka kabul edilmesi gereklidir.
Hukuk davası açılabilmesi ve basit usul yargılama süreci için yeterli şüphe uyandıran
delillerin elde edilmesi gerekir.
Söz konusu davanın para cezası ve/veya en fazla iki yıl veya daha az hapis cezası ile
cezalandırılan bir suç olmalıdır.
Dava başladıktan sonra mahkeme tarafından basit yargılama usulüne karar vermelidir.
Suçun soruşturulması ve kovuşturulması izne veya talebe bağlı olmamalıdır.
Davaya muhatap olan suçlunun 18 yaşından büyük, akıl sağlığı yerinde, konuşabilen ve
duyma yeteneği olan bir kişi olması gerekir.
Davanın basit yargılama usulüne tabi olması için ayrıca, suçun, basit yargılama konusu
olmayan bir başka suçla birlikte işlenmemiş olması gerekmektedir.
6-YARGILAMA SÜRECİ VE HÜKÜM
Bir davanın basit yargılama sürecine dahil edilmesine karar verildikten sonra davaya taraf
olan her bir bireyin yazılı olarak bilgilendirilmesi esastır. Yazılı olarak bildirilen davanın
taraflarının savunmaları ve açıklamaları yazılı olarak istenir.
Suçu kabul etme süresi dolduktan sonra, 223’üncü maddede belirtilen kararlardan biri
mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet Savcısının görüşü alınmadan Türk Ceza
Kanunun 61’inci maddesi dikkate alınarak verilebilir. Mahkemede şartlar varsa; sanığın
yazılı olarak infazına karşı çıkmaması kaydıyla kısa süreli hapis cezaları alternatif ceza
tedbirlerine dönüştürülebilir veya hapis cezası ertelenebilir veya infazın ertelenmesine karar
verilebilir.
7-BASİT YARGILAMA USULÜNE İTİRAZ VE DURUŞMA AÇILMASI
Basit muhakeme usulü kapsamında verilen hükümlere karşı itiraz yoluna başvurulabilir.
Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir. İtiraz, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden (tefhim ya da tebliğ tarihinden)
itibaren yedi gün içinde kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa
geçirilmek koşulu ile zabit katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit
edilen beyan ve imzayı mahkeme hakim onaylar. Tutuklu bulunan sanık, zabıt katibine veya
tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle
veya bu hususta bir dilekçe vererek itiraz yoluna başvurabilir.
Zabıt katibine başvuru halinde, itiraz yoluna başvuru beyanı veya dilekçesi ilgili deftere
kaydedildikten sonra bu hususları belirten bir tutanak düzenlenerek tutuklu bulunan sanığa
bir örneği verilir. Kurum müdürüne başvuru halinde aynı şekilde işlem yapılarak, tutanak ve
dilekçe derhal ilgili mahkemeye gönderilir. Zabit katibi başvuruyu ilgili deftere kaydeder.
Zabit katibi veya kurum müdürü tarafından yapılan işlem tarihi itiraz tarihi olarak kabul
edilir. İtiraz üzerine, hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre
yargılamaya devam olunur. İtiraz ile basit yargılama sona ermiştir. Hükme itiraz, hükmü
verilen mahkemeye yapılmaktadır.
İtirazın sonuçları ise şu şekildedir:
Duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılama devam ettirilir.
Taraflar gelmese de duruşma yapılır ve karar verilir.
Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilirse duruşma yapılmaz.
Mahkeme önceki hükümle bağlı değildir.
İtiraz sanık tarafından gerçekleştirildiği takdirde ¼’lik indirim korunmaz.
İtiraz sanık dışındakiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde ¼’lik indirim korunur.
İtiraz üzerine verilen karar sanık lehine olduğu takdirde hükümden diğer sanıklar da
yararlanır.
Mahkemece duruşmaya çağrılan taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluğunda
Ceza Muhakemesi Kanunu 223. maddeye göre hüküm verilebilir. Süresi içerisinde
yapılmayan itirazlar ve kanun yoluna başvuru hakkı tanınmayan kişilerin
gerçekleştirdiği itirazlar reddedilecektir. Basit yargılama usulünde itiraz dahil,
mahkemenin gerekli gördüğü her aşamada duruşma açılabilmektedir. Duruşmadan önce
itirazdan vazgeçilmesi halinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır. Mahkeme,
basit yargılama hükmüne yapılan itiraz üzerine duruşma açarak, genel hükümlere göre
hüküm verdiğinde, CMK madde 251 kapsamında basit yargılama ile verdiği hükümle
bağlı olmayacaktır. Maddede bu yetki mahkemeye verilmektedir. İtirazın sanık
dışındakiler tarafından yapıldığı hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu madde 251, fıkra 3
uyarınca yapılan indirim korunacaktır. Bu norm, sanığı koruyan bir hükümdür. Hukuki
niteliği bakımından da cezanın ağırlaştırılması yasağına bir örnektir.
İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması halinde, bu hususların itiraz etmemiş olan
diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan
yararlanacaklardır. Sanık lehine verilen hükmün itiraz yoluna gitmemiş olan sanıklara da
uygulanma olanağının bulunması şarttır. Aksi durumda, hüküm uygulanmayacaktır. Sanığın
cezasında şahsi etkin pişmanlık nedeniyle indirim uygulanmış ise, lehe hüküm öteki sanıklara
uygulanmayacaktır. İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılması ve genel
hükümlere göre yargılama yapılması halinde, genel hükümlere göre kanun yoluna
başvurulabilir. Bu durumun sebebi basit yargılamanın itiraz üzerine ortadan kalkmasıdır. Bu
konuda başvurulacak kanun yolu istinaftır.