1-SERİ MUHAKEME USULÜ NEDİR?
Seri muhakeme ile 01.01.2020 öncesi uygulanan klasik muhakeme usulü iddianame tanzim
edilme aşamasına kadar birebir aynıdır. Bu aşamaya dek suçun seri muhakeme usulü
kapsamında kalıp kalmamasının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Yeterli şüpheye ulaşıldığı
andan itibaren ise artık klasik usulden ayrılıp seri muhakeme usulü ve bu kapsamdaki
kurumlar uygulanabilir hale gelmektedir. Bazı suçlar hakkında uygulanması yönüyle seri
muhakeme istisnai bir muhakeme türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Şüphelinin eylemine
karşı doğrudan ve etkili bir çözüm üretmesi nedeniyle seri muhakeme usulü birçok yönden
özellikle de zaman ve maddiyat açısından sisteme ve şüpheliye fayda sağlamaktadır.
Seri muhakemede şüpheli, cumhuriyet savcısı ve bir denetim makamı olarak mahkeme
bulunmaktadır. Şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul etmesindeki önemli bir neden ise
hızlı olmasının yanı sıra daha az yaptırımla karşılaşma beklentisidir. Zira bu yargılama ile
şüpheli alma ihtimali olan cezanın yarısını almaktadır. Yani yeterli şüphenin varlığı halinde
Cumhuriyet Savcısı şüpheliyle azaltılmış ve bireyselleştirilmiş ceza hususunda müdafii
huzurunda, kabul etmesi halinde anlaşmaktadır. Sonrasında mahkemeden bu yönde hüküm
kurulmasını talep eden Cumhuriyet Savcısının bu talebi mahkeme tarafından koşulların
sağlandığı kontrol edildikten sonra kabul edilerek hüküm verilmektedir.
Vazgeçmesi halinde soruşturma genel hükümlere göre sonuçlandırılmaktadır. Seri muhakeme
ile yargılanmaktan vazgeçen şüphelinin bu davranışı karşısında savcı klasik yargılamaya
dönmek zorundadır. Bu durumda Cumhuriyet Savcısı ya da hakime tanınmış herhangi bir
takdir yetkisi bulunmamaktadır. Savcı yeni bir talepname ile mahkemeye durumu
bildirmekle, mahkeme ise gerekli inceleme sonucunda bu yönde hüküm kurmakla
yükümlüdür.
2-SERİ MUHAKEME USULÜNÜN AMACI NEDİR?
Seri muhakeme usulünün temel amacı, yargılama faaliyetlerindeki sürelerin kısaltılarak
zaman, emek ve mali kaynak açısından tasarruf sağlanmasıdır. Mağdurları belirli olmayan,
nispeten ispatı kolay ve yaptırımı hafif sayılabilecek bazı suçlar açısından yargılama süreci,
bazı uygulamalardan vazgeçilerek basitleştirilmiştir.
3-HANGİ SUÇLAR SERİ MUHAKEME USULÜNE TABİDİR?
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 250. maddesinin birinci fıkrasında seri muhakeme
usulünün uygulanacağı suçlar sayılmıştır:
Hakkı olmayan yere tecavüz (TCK madde 154, ikinci ve üçüncü fıkra),
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK madde 170),
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (TCK madde 179, ikinci ve üçüncü fıkra),
Gürültüye neden olma (TCK madde 183),
Parada sahtecilik (TCK madde 197, ikinci ve üçüncü fıkra),
Mühür bozma (TCK madde 203),
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK madde 206),
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (TCK madde 228, birinci fıkra),
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması (TCK madde 268),
10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında
Kanunun 13 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları ile 15 inci maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında belirtilen suçlar.
31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 93 üncü maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen suç.
13/12/1968 tarihli ve 1072 sayılı Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve
Makinaları Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde belirtilen suç.
24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun ek 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (1) numaralı bendinde belirtilen suç.
4-SERİ MUHAKEME USULÜNÜN ŞARTLARI NELERDİR?
Suç, önödeme ve uzlaştırma kapsamında olmamalıdır.
Kanunda açıkça sayılan suçlardan birine yönelik yürütülen bir soruşturma olmalıdır.
Kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilmiş olmalıdır.
Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı vermemiş olmalıdır.
Şüphelinin aydınlatılması ve müdafi huzurunda özgür iradesi ile usulün uygulanmasını
kabul etmesi gereklidir.
Şüphelinin yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halinin olmaması gereklidir.
5-SERİ MUHAKEME USULÜNDE SAVCI NASIL BİR YOL İZLEYECEK?
1. Öncelikle Cumhuriyet Savcısının başvuracağı yol alternatif çözüm yöntemlerinden “ön
ödeme” yöntemi olacaktır.
Bu kapsamda ön ödeme kapsamındaki suçlar, Türk Ceza Kanuna tabi bazı suçlar ile birtakım
özel ceza kanunları kapsamında bulunan suçlar için uygulanabilmektedir.
Ön ödeme hükümleri kapsamında olan suça ilişkin olarak ödemenin gerçekleşmesi ile
soruşturma dosyası takipsizlik verilmek suretiyle kapanırken, ödemenin gerçekleşmemesi
durumunda kamu davasının açılması sonucu ile karşılaşılmaktadır.
2. Suçun ön ödeme kapsamında olmaması durumunda savcının başvuracağı ikinci yol
“uzlaştırma” olacaktır.
Uzlaştırma kapsamındaki suçlar TCK, İcra İflas Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Çek
Kanunu gibi özel ve genel kanunlardaki bazı suçlar hakkında uygulanabilir durumdadır.
Uzlaştırma hükümlerinin uygulanması sonucunda da ön ödemede olduğu gibi takipsizlik
kararı verilecek olup aksi halde iddianame düzenlenecektir.
3. Belirtilen iki yöntemin de uygulanamaması, suçun bu kapsamlarda olmaması durumunda
ise Cumhuriyet Savcısı suçun kamu davasının ertelenmesi kurumu kapsamında
değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini inceleyecektir.
Bu bağlamda kamu davasının ertelenmesinin şartı suçun üst sınırı üç yıl veya daha az süreli
hapis cezasını gerektiren suçlardan olmasını gerektirmesi ile soruşturma aşamasında yeterli
şüpheye erişilmiş olmasıdır. Burada Cumhuriyet Savcısına takdir yetkisi tanınmıştır. Diğer
alternatif yöntemlerde olduğu gibi kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı da TCK ile
bazı özel kanunlar kapsamındaki suçlar hakkında uygulanabilirliğe sahiptir.
4. Bu yollardan hiçbiri uygulanabilir değilse, yeni düzenleme ile son yöntem olarak seri
muhakeme usulü uygulanacaktır. Seri muhakeme usulü de diğer alternatif yöntemlerde
olduğu gibi bazı suçlar için uygulanma özelliğini haizdir. Şüphelinin özgür iradesi ile
avukatının gözetimi altında açıkça seri muhakeme usulünü kabul etmediğini beyanı
durumunda ise soruşturma genel hükümlere göre devam edecektir.
6-SERİ MUHAKEME USULÜNÜN UYGULANAMAYACAĞI HALLER
Seri muhakeme usulü bazı haller uygulanma olasılığı bulamamaktadır. Aşağıda sayılan
hallerde seri muhakeme usulüne göre soruşturma yürütülememektedir.
Aydınlatılmış rıza/onamın verilemeyeceği karine olarak kabul edilen küçükler, akıl
hastası ile sağır veya dilsizler hakkında seri muhakeme usulü uygulanamaz (m. 250/12).
Kanuni temsilcisi veya müdafisi haklarında seri muhakeme usulünün uygulanmasını
talep etse dahi bu usul uygulanarak soruşturma sonuçlandırılamaz.
Şüphelinin mazeretsiz olarak davete icabet etmemesi halinde Cumhuriyet savası
tarafından bu durum tutanağa bağlanır ve soruşturma genel hükümlere göre yürütülür
(Yön. m. 9/2).
Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste
bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması
halinde Cumhuriyet savcısı tarafından bu durum tutanağa bağlanır ve soruşturmaya
genel hükümlere göre devam edilir (m. 250/13 ve Yön m. 9/2). Bu halde de şüphelinin
müdafisi, soruşturmanın seri muhakeme usulüne göre yürütülmesine dair talebine
istinaden bu usul gereğince soruşturma sonuçlandırılamaz.
Şüphelinin, teklifi müdafi huzurunda kabul etmesi hâlinde seri muhakeme usulü
uygulanır. Talebi hâlinde teklifi değerlendirmesi için şüpheliye bir ayı aşmamak üzere
makul bir süre verilir. Şüphelinin seçtiği bir müdafi bulunmaması halinde baro
tarafından müdafi görevlendirilmesi istenilir. Şüphelinin mazereti olmaksızın belirlenen
süre içinde gelmemesi veya bu usulün uygulanmasını kabul etmediğini bildirmesi
durumunda soruşturmaya genel hükümlere göre devam edilir (Yön m. 10/3-4).
İştirak halinde işlenen suçlarda şüphelilerden biri seri muhakeme usulü talebini kabul
etmemesi halinde soruşturma genel hükümlere göre yürütülür. Bu halde şüpheliler
hakkında seri muhakeme usulü uygulanamaz. Benzer şekilde faillerden biri küçük, akıl
hastası, sağır veya dilsiz olması halinde (diğer fail veya faillere seri muhakeme usulü
teklifini kabul etse dahi) seri muhakeme usulü uygulanamaz.
7- SERİ MUHAKEME USULÜ NASIL UYGULANIR?
Cumhuriyet savcısı şüpheliyi seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla
en kısa sürede davet eder. Davet; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim
araçlarından yararlanmak suretiyle de yapılabilir. Şüphelinin mazeretsiz olarak davete icabet
etmemesi, resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste
bulunmaması veya yurt dışında olması ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması
hâlinde Cumhuriyet savcısı tarafından bu durum tutanağa bağlanır ve soruşturmaya genel
hükümlere göre devam edilir.
1. Savcı Tarafından “Yaptırım” ve “Kişiselleştirme” Kurumlarının Belirlenmesi: Cumhuriyet
savcısı, TCK 61/1’de belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında
öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim
uygulamak suretiyle veya güvenlik tedbiri belirlemek suretiyle yaptırımı belirler (CMK
m.250/4). Belirlenen hapis cezası Cumhuriyet savcısı tarafından, koşulları bulunması hâlinde
seçenek yaptırımlara çevrilebilir (TCK m.50) veya ertelenebilir (TCK m.51). Cumhuriyet
savcısı tarafından şartları bulunması halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.231’de
yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumu da uygulanabilir.
2. Savcılığın Talep Yazısı (Talepname): Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri
muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep etmelidir (CMK
m.250/11). Talep yazısı (Talepname), ana hatalarıyla bir iddianamede bulunması gereken
unsurları içermelidir. Talep yazısı isnat olunan suç, olay ve yaptırım ile uygulanması talep
edilen kişiselleştirme kurumlarını içermelidir. Talepnamede şu hususlara yer verilir:
a) Şüphelinin kimliği ve müdafii,
b) Mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği ile varsa vekili veya kanuni temsilcisi,
c) İsnat olunansuç ve ilgili kanun maddeleri,
ç) İsnat olunan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
d) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile
bunların süreleri,
e) İsnat olunan suçu oluşturan olayların özeti,
f) Cumhuriyet savcısı tarafından bu usulün uygulanmasının şüpheliye teklif edildiği ve
şüphelinin müdafii huzurunda teklifi kabul ettiği,
g) Belirlenen ceza ve/veya güvenlik tedbirleri ile uygulanmış ise hükmün açıklanmasının geri
bırakılması, hapis cezasına seçenek yaptırımlar veya hapis cezasının ertelenmesine ilişkin
hususlar.
3. Mahkemenin Hüküm Kurması: Mahkeme, şüpheliyi müdafii (avukatı) huzurunda
dinledikten sonra şüphelinin özgür iredesiyle seri muhakame usulünü kabul ettiğini ve
eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talep yazısında belirtilen
yaptırımdan daha ağır olmamak üzere hüküm kurar. Seri muhakame usulünün şartları
oluşmamışsa talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması
amacıyla dosyayı Cumhuriyet başsavcılığına gönderir. Mahkeme denetim görevi yaparak
hüküm kurarken savcılık tarafından belirlenen suç vasfının olaya uygun olup olmadığını da
değerlendirecektir. Savcılık tarafından belirlenen suç vasfı olaya uygun değilse, mahkeme
hakimi, kendisinin tespit ettiği suç vasfıyla hüküm kuramaz, bu durumda talebi reddederek
dosyayı savcılığa iade etmek zorundadır. Mahkemenin hükmü; varsa mağdur, suçtan zarar
gören veya genel hükümlere göre katılma hakkını hâiz olan kişilere tebliğ edilir. Seri
muhakeme usulüne tabi suçlara bakma görevi asliye ceza mahkemesi tarafından yerine
getirilecektir.
Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya mahkemece
soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyanın Cumhuriyet
başsavcılığına gönderilmesi hâllerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine
ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve
kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz (Yönetmelik m.5/8).
SERİ MUHAKEME USULÜ